Page 21 - Diyabet Sayı:71
P. 21
çevresinden yardım alma, konuşma ve duygularını Şu anda ‘ben’ değil ‘biz’ olduğumuz, yaşanan deprem
ifade etme ve tüm bunlar için kendine zaman tanıması faciasını ‘başkalarının’ değil ‘bizim ortak deneyimimiz’
bu noktada oldukça önemlidir. gibi algıladığımız, bu nedenle hep birlikte travma
mağdurlarının ihtiyaçlarına odaklanarak hem
Genel olarak suçluluk duygusunun amacı, yanlış bir duygusal acıyı paylaştığımız hem de sorunları çözmeye
şey yaptığımızı farketmemizi sağlamak, davranışımızın yönelik olarak kollektif şekilde harekete geçtiğimiz
sonuçları ve bu sonuçların bizi ve çevremizi nasıl bir birleşme, adeta bir seferberlik yaşıyoruz. Bu
etkilediği konusunda bilgi sahibi olmaktır. Böylelikle ortak dayanışma ve paylaşım, empati duygularımızı
aynı yanlışı bir daha yapmamak üzere davranışlarımızı da destekleyerek böylesi bir trajediyle baş etmemiz
gözden geçirmemizi sağlarız ve suçluluk duygusu bu için ihtiyaç duyduğumuz başta umut olmak üzere
yönüyle esasında sağlıklı bir duygudur. olumlu duygularımızı harekete geçirecek ve
Ne var ki bizzat sorumlusu olmadığımız bir doğal toplumu oluşturan bireyler arasındaki sosyal uyumu
afette ‘hayatta kalanlar’ olarak suçlu hissetmemiz, artıracaktır. Bunun toplumsal bir travmanın açtığı
‘hayatta kalan suçluluğu’ olarak adlandırılan sağlıksız yaralarımızı iyileştirmede son derece önemli olacağını
bir suçluluk duygusudur. Bu noktada yardım etme düşünüyorum.
arzumuzu suçluluk duygusuyla karıştırmamamız
gerekir. Pek çoğumuz şiddetli bir yardım etme arzusu
taşıdığımız halde “şimdi ne yapmamız gerekiyor” veya
“depreme müdahale sürecine nasıl dahil olabiliriz” gibi
soruların cevaplarını tam olarak bilemeyebiliriz ya da
çeşitli nedenlerle sürece doğrudan bir müdahalede
bulunamayabiliriz. Elimizden hiçbir şey gelmese
bile eğer samimi bir şekilde yardımcı olmak arzusu
taşıyorsak, bu bile aslında elimizden gelenin en iyisini
yaptığımız anlamına gelir.
Bu travmanın üstesinden nasıl geleceğiz? Son ola-
rak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz.
6 Ocak 2023’te yaşadığımız deprem gibi ruhsal
travma yaratma potansiyeli yüksek olan bir doğal afete
doğrudan maruz kalmadığımız yani esasında ilk elden
olayı yaşayan bir travma mağduru olmadığımız halde;
sadece karşılaştığımız görseller, duyduğumuz haberler
ve bilgi edinmek aracılığıyla bu sürece tanıklık etmemiz,
aynen travmatik olayı doğrudan deneyimleyen travma
mağdurlarının yaşadıklarına benzer şekilde bir takım
ruhsal tepkiler vermemize yol açabilir. Kayıplara,
fiziksel yaralanmalara ve ruhsal hasarlara neden olan
böylesi katastrofik bir olayın başlattığı ve ‘Toplumsal
Travma’ adını verdiğimiz bu süreç, toplumda önemli
sayıda insanı olumsuz yönde etkileyerek neticede
kollektif bir yasa neden olabilir ve toplumda kuşaklar
boyu sürecek derin ruhsal yaralar açabilir.
Tüm travma mağduru bireylerin acılarıyla
yüzleşmeye, yaslarını tutmaya ve zamanla hayata
yeniden tutunmaya ihtiyaçları var. Bu yol uzun,
zahmetli ve zor bir yol olsa da; bu süreçte onlara
göstereceğimiz destek, dayanışma ve duygudaşlık
travmalarıyla başa çıkmaları için son derece gerekli ve
önemlidir.
NİSAN 2023
NİSAN 2023 19
19